HERKES Mİ DEPRESYONDA?

Etrafınıza baktığınızda, klasikleşen ve morali bozuk olduğu için “depresyondayım” etiketini kendisine yapıştıranlar var mı? Eminim ki birkaçınızın etrafında böylesi kişiler vardır. Çünkü günlük dil ile “her mutsuzluk=depresyon” algısını maalesef ki öğrenmiş bulunmaktayız. Ama bilimsel açıdan baktığımızda depresyon aslında bu kadar da basit olan bir şey değil.

Ruh sağlığı alanında çalışan bireylerin teşhis koyabilmesi adına; çeşitli teşhis kriterlerimiz ve tabi ki başucu kitabımız olan “DSM V” kitabımız mevcut. Tanı kitabımızda var olan belirtilerden duruma göre birkaçının karşılanmasını bekleriz. Depresyon için bulunan tanı kriterleri arasında;

depresif duygudurum,

anhedoni( ilgi ve istek azalması),

iştah azalması ya da artması,

uyku azalması ya da artması,

enerji azalması yorgunluk,

suçluluk ve değersizlik hissi,

konsantrasyon güçlüğü,

intihar eğilimi maddeleri yer almaktadır. Yer alan bu maddeler içerisinde kişinin en az 15 gündür bu maddelerden en az 5 tanesini karşılıyor olmasını bekleriz. Eğer kişi bu kriterleri karşılıyor ise ve aynı zamanda; kendisinin içerisinde bulunduğu durumu tanımlamamı istiyor ise; evet “bir duygulanım bozukluğu olan depresyonun tanı kriterlerini karşılıyorsunuz”

demeyi tercih ediyorum.

Her duygulanım bir depresyon değildir, aynı zamanda kendimizi mutsuz hissettiğimiz her an depresyon yaşıyoruz diye de bir kaide yoktur. Burada önemli olan ayrım; yaşanılan durumun işlevselliğinizi bozması ve aynı zamanda tekrarlayıcı bir biçimde devam ediyor olmasıdır. Onun dışında ki, kendimizi mutsuz ve umutsuz hissettiğimiz anlarda; bunun gelip geçici bir duygu olduğunun farkında olarak ve bu duyguyu kabüle geçmeye çaba harcayarak süreci yönetebilirsiniz. Duyguları kabüle geçmek konusunu bir diğer yazımda işliyor olacağım..

Sevgiyle kalın..

---